• Hilal Tayfun
  • Ana sayfa

Tag Archives: Hayata dair

Kaçıncı paralelindeyim hayatın ?

05 Pazar Haz 2016

Posted by patliycan in Yaşama dair

≈ 10 Yorum

Etiketler

Anlık duygular, Gecenin bir vakti, Hayata dair, Kalem kokusunu özlüyorum, Olmadık anlar, patliycannn, Yersiz hissedişler

IMG_4199

Mürekkebin artık parmaklarımıza bulaşmadığı zamanlardayız. Aklıma geldiğinde hiç tereddüt etmeden elime aldığım kalemi oysa şimdi ne çok özlüyorum.Hiç almıyor değilim ancak eski günleri anımsadığımda parmaklarım kalemine ne kadar vefasız davrandığını hatırlıyor her defasında. Sonra gözüm saate takılıyor . Bu saatlerde kendime dair birşeyler yazmak istiyorum . Ne gündelik işlerim, ne hissettiklerim ne geçmişim pek bir şey gelmiyor aklıma.  Biraz buruk oluyor kalbim kimi zaman . Hüzünle işlenmiş ruhumdan olsa gerek  öyle ki hayatı yokluyorum ellerimle yerinde mi diye . Uzun zaman oldu sayfama birşeyler yazmayalı sizlerle iki satır paylaşmayalı . Sonra bu duruma içlenip yine  açtım karşımdaki  sayfayı .Yazmadığım zamanlarda o süreleri hissiz geçirmediğimi bilin sadece . Oysa günlerdir üç beş kelime yazıyor , bırakıyor ve devamını getiremiyordum .

Dedim ki hadi Hilal !

Yüzüme gülümsememi ekleyerek başlıyorum her yeni haftaya ve yeni güne . Heyecanlar yüklüyorum ruhuma , bazen korkular ,bazen şaşkınlıklar ve tabiki mutluluklar . Bir tek öfke uğramasın istiyorum hayatıma . Bazen durgunluklarım ,sessizliklerim , yalnızlığım ve hayallerime sarılmış bir halde buluyorum kendimi . Akşam oluyor yaşanmış küçük mutluluklarım cebimde. Koltuğuma uzanıyorum aksiyonsuz bir film gibi .İşte o an içime oturmuş bir kadın hissediyorum. Alnı kırışmış ama hala hayata dair umutları var. Özlemleri var sevdiklerine , kavuşmak istedikleri .Hiç bir şeyi yargılamadan hayata bakmak için mücadele veren o kadın paslanmamak için çırpınıp duruyor . Ah Hilal! göster o kadına dolunayın ışığını diyorum kendime . Dolunay demişken Mevlana’nın aşk dolu ruhundan şu söz geliyor aklıma . ” Ayı dolunayken çardakta güzel gördün . Bir de onun son halindeki özlemine bak ” demiş . Sonra kapıyorum gözlerimi ayın ilk halini ve son halini hissedebilmek için . Ah Hilal! sanki bir sen kalmışsın gibi yakalandın ilk bakışmada . Biz konuşmayız pek bakışırız sadece . O yüzden hep derindir bakışmalarımız.  Ya gitmek , ya hasret ,ya özlem .Öyle boşum ki bu aralar sanırım dolarsam okyanus olacağım. Oysaki çok değil bir saat evvel gün batımında iki kadeh şarapta arkadaşlarla bilindik tatlarda bilindik hislerdeydim… Peki ne oldu ki kafanı daldırdın o boşluğun içine ? Yanıbaşımda duran bilgisayarıma takıldığında oldu herşey .Gökyüzüne baktım o an yıldızları görebilmek için ama ne yazık ki bu ülkede tıpkı güneş gibi yıldızlarda az gösteriyor yüzlerini. Uykum çalındı , aklımdan geçenleri birisi duysa ne der diye düşünürken şimdi sizlerin okuması için mahal yaratıyorum nedense .Hayatımın her anında akranlarıma göre hep daha olgun oldum ben . En yakın dostlarım benden yaşça büyük oldular çoğu zaman . Ne gariptir ki kendi içinde fırtınalar kopan ancak dışarıda sakin ve istikrarlı bir yaşam süren bir kadınım . Net bir insanım birde herşeyi olduğu gibi kabul etmeyi öğrenebilirsem hayat daha kolay olacak benim için .Keşke ile başlayan cümlelerim olmaması için  gayret gösteriyorum hayatımda . İçimden ne geçiyorsa elime , yüzüme ve dilime yansıyor.  Böyle anlarda kendimi izlemeyi çok istiyorum.

Peki …

Kaçıncı paralelindeyim hayatın ?

Ne kadar da zorlasam hafızamı hatırlayamadığım , unuttuğum duygular var. Peki sizin yok mu, ya sizde durumlar nedir ? İçinizdeki ile konuştuğunuz anlarınız olmuyormu ? Olmaz mı dediğinizi duyar gibiyim . O halde yadırgamazsınız bu hallerimi . Duygularımın  hafızam ile alakasını  anlayabildiğim an belki herşey çok daha kolay olacak benim için . Bu yüzden midir bilmem hiç uyum sağlayamadım hayatın normal akıp giden düzenine . Hep bir farklı algılamalar hep bir farklı hissedişler  içerisinde oldum .Kimi zaman bu durumdan rahatsızlık duyduğum anlar oldu kimi zaman mutlu ama şunu biliyorum normal olamama hallerinin yarattığı hassas ruh haliyle bir hayli  yorulduğumu . Ne öldürür ne güldürür benim mütevazi mutluluklarım, gül gibi geçinip gidiyorum işte :). Kabul gören bütün eylemlerin istem dışı elemanı olarak .Yol da benim yolcu da…Yolu yarılayan, günün sonunda huzurla alabora olan  bu kadın düşüncelerini saça saça  gecenin bu saatinde sizlerle. Melankoli hallerim yanaştı bu gece farketmeden . Eee ne diyelim Hoşgeldin demek varken .

Gecenin sahibine emanet olun huzurun kollarında…

Enter your email address to follow this blog and receive notifications of new posts by email.

Son Yazılar

  • Lübbey’in sesi
  • Acısıyla , tatlısıyla …bir küçük güğümle çıktım yola.
  • Enginar pestolu kabak
  • Vişneli deniz börülcesi
  • Ateşle Oynama!

Kategoriler

  • Atıştırmalık birşeyler
  • Çorbalar
  • Balıklar
  • Et Yemekleri
  • Fırın yemekleri
  • Geleneksel
  • Hamur Isleri
  • Köfteler
  • Kekler ve Kurabiyeler
  • Keyif Notları
  • Kızım için tarifler
  • Mezeler
  • Patlıcanlı Tarifler
  • Pilavlar
  • Reçeller
  • Salatalar
  • Sebzeler
  • Soslar
  • Tatlılar
  • Tüyolar
  • Tencere Yemekleri
  • Uncategorized
  • Yaşama dair
  • Zeytinyaglilar

Arşivler

  • Ocak 2018
  • Aralık 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Ocak 2016
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Haziran 2014
  • Nisan 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Nisan 2013
Bumerang - Yazarkafe

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Vazgeç

 
Yorumlar Yükleniyor...
Yorum
    ×