Etiketler
Anlık duygular, Gecenin bir vakti, Hayata dair, Kalem kokusunu özlüyorum, Olmadık anlar, patliycannn, Yersiz hissedişler
Mürekkebin artık parmaklarımıza bulaşmadığı zamanlardayız. Aklıma geldiğinde hiç tereddüt etmeden elime aldığım kalemi oysa şimdi ne çok özlüyorum.Hiç almıyor değilim ancak eski günleri anımsadığımda parmaklarım kalemine ne kadar vefasız davrandığını hatırlıyor her defasında. Sonra gözüm saate takılıyor . Bu saatlerde kendime dair birşeyler yazmak istiyorum . Ne gündelik işlerim, ne hissettiklerim ne geçmişim pek bir şey gelmiyor aklıma. Biraz buruk oluyor kalbim kimi zaman . Hüzünle işlenmiş ruhumdan olsa gerek öyle ki hayatı yokluyorum ellerimle yerinde mi diye . Uzun zaman oldu sayfama birşeyler yazmayalı sizlerle iki satır paylaşmayalı . Sonra bu duruma içlenip yine açtım karşımdaki sayfayı .Yazmadığım zamanlarda o süreleri hissiz geçirmediğimi bilin sadece . Oysa günlerdir üç beş kelime yazıyor , bırakıyor ve devamını getiremiyordum .
Dedim ki hadi Hilal !
Yüzüme gülümsememi ekleyerek başlıyorum her yeni haftaya ve yeni güne . Heyecanlar yüklüyorum ruhuma , bazen korkular ,bazen şaşkınlıklar ve tabiki mutluluklar . Bir tek öfke uğramasın istiyorum hayatıma . Bazen durgunluklarım ,sessizliklerim , yalnızlığım ve hayallerime sarılmış bir halde buluyorum kendimi . Akşam oluyor yaşanmış küçük mutluluklarım cebimde. Koltuğuma uzanıyorum aksiyonsuz bir film gibi .İşte o an içime oturmuş bir kadın hissediyorum. Alnı kırışmış ama hala hayata dair umutları var. Özlemleri var sevdiklerine , kavuşmak istedikleri .Hiç bir şeyi yargılamadan hayata bakmak için mücadele veren o kadın paslanmamak için çırpınıp duruyor . Ah Hilal! göster o kadına dolunayın ışığını diyorum kendime . Dolunay demişken Mevlana’nın aşk dolu ruhundan şu söz geliyor aklıma . ” Ayı dolunayken çardakta güzel gördün . Bir de onun son halindeki özlemine bak ” demiş . Sonra kapıyorum gözlerimi ayın ilk halini ve son halini hissedebilmek için . Ah Hilal! sanki bir sen kalmışsın gibi yakalandın ilk bakışmada . Biz konuşmayız pek bakışırız sadece . O yüzden hep derindir bakışmalarımız. Ya gitmek , ya hasret ,ya özlem .Öyle boşum ki bu aralar sanırım dolarsam okyanus olacağım. Oysaki çok değil bir saat evvel gün batımında iki kadeh şarapta arkadaşlarla bilindik tatlarda bilindik hislerdeydim… Peki ne oldu ki kafanı daldırdın o boşluğun içine ? Yanıbaşımda duran bilgisayarıma takıldığında oldu herşey .Gökyüzüne baktım o an yıldızları görebilmek için ama ne yazık ki bu ülkede tıpkı güneş gibi yıldızlarda az gösteriyor yüzlerini. Uykum çalındı , aklımdan geçenleri birisi duysa ne der diye düşünürken şimdi sizlerin okuması için mahal yaratıyorum nedense .Hayatımın her anında akranlarıma göre hep daha olgun oldum ben . En yakın dostlarım benden yaşça büyük oldular çoğu zaman . Ne gariptir ki kendi içinde fırtınalar kopan ancak dışarıda sakin ve istikrarlı bir yaşam süren bir kadınım . Net bir insanım birde herşeyi olduğu gibi kabul etmeyi öğrenebilirsem hayat daha kolay olacak benim için .Keşke ile başlayan cümlelerim olmaması için gayret gösteriyorum hayatımda . İçimden ne geçiyorsa elime , yüzüme ve dilime yansıyor. Böyle anlarda kendimi izlemeyi çok istiyorum.
Peki …
Kaçıncı paralelindeyim hayatın ?
Ne kadar da zorlasam hafızamı hatırlayamadığım , unuttuğum duygular var. Peki sizin yok mu, ya sizde durumlar nedir ? İçinizdeki ile konuştuğunuz anlarınız olmuyormu ? Olmaz mı dediğinizi duyar gibiyim . O halde yadırgamazsınız bu hallerimi . Duygularımın hafızam ile alakasını anlayabildiğim an belki herşey çok daha kolay olacak benim için . Bu yüzden midir bilmem hiç uyum sağlayamadım hayatın normal akıp giden düzenine . Hep bir farklı algılamalar hep bir farklı hissedişler içerisinde oldum .Kimi zaman bu durumdan rahatsızlık duyduğum anlar oldu kimi zaman mutlu ama şunu biliyorum normal olamama hallerinin yarattığı hassas ruh haliyle bir hayli yorulduğumu . Ne öldürür ne güldürür benim mütevazi mutluluklarım, gül gibi geçinip gidiyorum işte :). Kabul gören bütün eylemlerin istem dışı elemanı olarak .Yol da benim yolcu da…Yolu yarılayan, günün sonunda huzurla alabora olan bu kadın düşüncelerini saça saça gecenin bu saatinde sizlerle. Melankoli hallerim yanaştı bu gece farketmeden . Eee ne diyelim Hoşgeldin demek varken .
Gecenin sahibine emanet olun huzurun kollarında…
Harika bir yazı, benzer duygular. Çok uzaklarda,farklı ortamlarda olsak da. Kökten gelen benzerliklerden olsa gerek. Sevgiyle kucaklayarak öpüyorum bozkırın kızı….
Bozkırın kızı … hoşuma gitti ve üzerinde düşündüm aslında öyle güzel uydu ki . Toprağımda tanıdığım bir tek Emel var çocukluğumdan hatıra tahmin ediyorum sensin o . Bende sevgiyle kucaklıyorum sayın Avukatım 🙂
Sevgili Hilal,
Bu hisler ve çoğu zaman anlayamadığımızı sandığımız oysa derinlerde bir yerde anladığımız fakat kelimelere dökemediğimiz idrakler bir çoğumuzda mevcut,biz yaşlı ruhlar insanlığın yeniden ayarlanışında karmaşık durumlar yaşayabiliyoruz,ne mutlu ki farkındayız,ne mutlu ki idrak edebiliyoruz,
Kıymetli bir varlık olarak seni seviyorum ve sevgiyle kucaklıyorum,,,
Yolcu olduğumuz bu yolda idrak’lar arttıkça hayat daha anlamlı daha güzel . Ruhumun yaşlı olduğunu kabul etmiyorum 🙂 aksine içimdeki çocuk büyüyor her geçen gün yoksa nasıl katlanılır hayatın zorluklarına . En kısa zamanda kavuşabilmek dileği ile bende seni seviyorum . Sevgiler …
Canımm,eksik ifade ettim özür,,ruhun evrensel zamanını kastetmiştim,yoksa her bedenlendiğinde elbette genç,ayrıca çok şanslısın,ruh çocuklaştıkça özüne kavuşur, ,,sevgiler
Seninle bu sohbetlerimizi özlüyorum 🙂
Bende,😊
Sende seviliyorsun Antalyama sevgiler kucak dolusu …
hilalcim içini ne güzel ifade ettin sezgileri güçlü insan sana kryon.yükseliş.ben oyum. içimdeki devi uyandırmak.olanı sevmek.şimdinin gücü. gibi kitapları öneririm senin zamanın gelmiş ve ışık yazan hocanın bilgelik yolu sitesindende faydalana bilirsin hoş geldin yeni dünyaya ….
Tavsiyeler icin teşekkür ederim Nuraycım 🙂 tavsiye ettigin kitapları okuyalı 7 yıl geçti üzerinden . Benim için bir tek dünya var onda da misafirim :))